Saturday, May 24, 2008

WICKER PARK

Unutulmaz filmlerimin listesine ekliyorum, ben hem sinemada hem de romanda bir tesadüfler tutkunuyum. Tam böyle bir film. Bu kadar sürükleyici bir film ummadan başladım ama çok sevdim. Herkesin dediği gibi şarkılar da süper...

Wednesday, May 21, 2008

Parça parça

Lemar dinlediniz mi ? Dinleyin, çok hoş bir ses...
If there's any justice in the world....... lay lay lay....

Çok yorgunum, uykusuz.
Dün geceden herhalde.
Bu gece de sirtaki kursu var.
Bir de Troya biletim var, ablamdan yadigar ama gidemeyeceğim.

Doris Lessing okuyorum : "Büyükanneler" kitabın adı.
Kedikız gitti, çok uzağa değil ama özledim.

Friday, May 16, 2008

Fok Adası

Cape Town gezimin en heyecanlı duraklarından biri Seal Island, yani fokların adası. Annem CapeTown yazında yani bir Şubat ayında bu geziyi yapmış olduğu için çok güzel anlatmıştı fokları ve bana da beğenirsin demişti. Ben de gittim... Ah ah...

Giderken hava biraz kapalıydı ve tur rehberimiz adaya tekne olup olmadığını kontrol edeyim dedi. Bozuk ve rüzgarlı havalarda tekne çalışmıyormuş. Neyse tekne varmış. Turdaki Rus adam, 3 Fransız kadın, bir Hollandalı çift ve ben foklara gidiyoruz. Rüzgar var. Git-fotoğraf çek-gel toplam 40 dakikalık bir gezi. Kısa. Ama ne gezi...

Önce güzel güzel çıktık, açıklara doğru baktıkça bembeyaz köpüklerle patlayan dalgalar gözüküyor... Atlas okyanusundayız, neyse gidiyoruz, açılıyoruz ve bu beyaz dalgalara yaklaşıyoruz ama hala ada yok görünürde... Annemi anıyorum, bir elim gözlerimi kapamış, bir elim tekneye yapışmış bir şekilde. Dalgalar abartmıyorum 4-5 metre genişliğinde, tekne hem sağ-sol hem yukarı-aşağı acaip bir sallantı içinde. Bırakın fok izlemeyi ben nasıl döneceğiz telaşında iken foklara varıyoruz. Gerçekten çok enteresan bir yer Capetown. Fokların yaşadığı toplam 19 ada varmış bu bölgede. Kayalık bir ada gittiğimiz, dalgalar ve foklar : Muhteşem bir manzaraydı. Hepsi yanyana, sırtsırta yatıyorlardı huzur içinde. Dalgaları falan unutup bu güzel anın tadını çıkarıyorum ve bu güzel anılarla dönüş daha rahat geçiyor.






Friday, May 9, 2008

Geldim

Bu sabah 05:48 itibariyle geldim, 13 saat uçuş yordu bu sefer, giderken böyle değildi. Dönüş psikolojisi olsa gerek.

Genel notlar,
  • Cape Town'da kışa giriş münasebeti ile hava serindi. Bu tabiki parmakarası terlikli turistlerin olmasını engellemedi.

  • Süper yemekler ve şaraplar vardı. Bol bol yedik içtik.

  • Cape Town bir yaz kenti bence. Açık havada geçirilmesi gereken zamanlar çok olmalı.

  • Internet bağlantısı çok kötü idi. Bırakın işlerime yetişmeyi, yarım saatte online check-in yapmayı başaramadım.

  • Penguenlerime kavuştum :))

  • Atlas okyanusunun çılgın dalgaları arasında fokları seyrettim.

  • Martı saldırısından yemek yemenin zorlaştığı zamanlar oldu.

  • Umit Burnuna gittim...

  • Devekuşu çiftliği, Güney Afrika müzesi, Botanik Bahçesi, Green Market Sq, Habeş Maymunları, Akvaryum ve tabi ki V&A Waterfront...



Friday, May 2, 2008

Cape Town

Cape Town'a gidiyorum !!!
Öğlen 12'ye kadar hala belirsizdi. Herşey çok karışık, neyse umarım güzel geçer ve hayırlı olur !!!...

Sirtaki...

30 Nisan'da yeni bir kursa başladım,topu topu 5 hafta sürecek. Hızlı Kasap ve Zorba koreografisi yapacaktık ama Sirtaki daha iyi olur dedi hocamız ve başladık. Yıllarca folklor oynamanın, latin dansı yapmanın etkisiyle olsa gerek kolay geldi ve de zevkli tabi ki...
Yeri biraz zor, Elmadağ'ın arkasında kalıyor ama olsun.
Bundan sonraki aşama Tabak Kırmaca :)

2 gecedir 23:00'den önce giremiyorum eve, bir de dün sabah 1 Mayıs nedeniyle yollarda biraz sürünerek işe varabildiğim için çok ama çok yorgunum. Ama bu gece de dışarıda olmam gerek, ben organize ettim bir de :(( Ah ah, derdimiz bu olsun...

Supergirl (live acoustic)